20 Kasım 2008 Perşembe

İnanç ve Bencillik


"Herşey kıyaslamalarla edinilir. Yaratan’ın niteliklerini kendi niteliklerimizle kıyasladığımız zaman O’nun yüceliğinin, kendimizin de alçaklığının farkına varırız. Dolayısıyla kişi, 'O’nun mükemmelliğinin ve her şeye hâkim olduğunun' farkına varabilmelidir. İnanç, Yaratan’ı ve O’nun varlığını hissetmek demektir.


Tüm ruhlar aşağıdaki safhalardan geçerler:


1. Bizim dünyamıza gelmeden önceki basamaklardan inerek bizim dünyamızın seviyesine gelmek.


2. İçlerinde eksiklik hissi verilen bir dönem ve buna bencillik adı verilir. Ruhlar bunu fiziksel reenkarnasyon olarak hissederler.


3. Ruhların kendilerini ve tüm manevi evreni mutlak tamamlanmadan sonra hissettikleri safha. Ruhların ilk inmeye başlamalarından önce ki safhaya “Olam Eyn Sof”, sonu olmayan dünya olan yer ve orada ruhlar Yaratan’ın tüm ışığını sınırsız olarak alırlar. Sonradan ruh bencillik ile giydirilir ve “olam ha zeh” denilen bu dünyaya iner ve manevi dünya ile bağı kopar. Artık Yaratan’ı hissetmemektedir ve daha önceki halini de algılamamaktadır.


"Bu Dünya" tabiri şu anın algılanması anlamındadır, yani bizler duyu organlarımızla Yaratan’ın yarattığının bir parçasını algılıyoruz ve bu duyular, bencillikle giydirilmişlerdir. Sonraki safha duyu organlarını kontrol altına getirmekle edinilir."

Etiketler: , , , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa