23 Eylül 2008 Salı

Kabala Üzerine II





Kabala’yı yaratılışı tüm formları ile edinmiş insanlardan öğrenmek durumundayız. Başlangıç noktamız bu. Hocalarımız bize aktarıyorlar ki, Allah önce başlangıç diye bir durum yarattı.Sonsuzluk dünyası denilen koşul o ve mükemmel olan tek koşul bu. Ancak bize göre ilk koşul olarak tanımlanıyor. Çünkü bizler duyularımızın üzerinde bir bozukluk yaşıyoruz. Yani bir koşul içerisindeyiz. İçinde bulunduğumuz koşulu hissedebilmek için Allah ile benzerlik koşuluna gelmemiz lazım.


İlk yaratılan varlık, sonsuzluk dünyasında bu kararı alarak (Allah’a benzemek), bir kısıtlama yapıyor ve Allah’ın kendisine verdiği koşulu utanç hissiyatı olmadan üstlenmek istiyor. Bunu yapabilmenin derecesi ise, yaratılan varlığın Allah’a benzer yani mükemmelliğe eşit olması lazım.


Bizler Yaratan’dan en uzak denilen bir algı içerisindeyiz. Yani bu dünya dediğimiz realitedeyiz. Bu dünya mükemmelliğe tam ters olan bir dünya. Bu tam terslikten mükemmelliğe gelmemiz lazım yani niteliklerimizi düzeltmemiz lazım ki, sonsuzluk denilen Yaratan’ın o mükemmelliğine benzeyebilelim.


Bu ıslahın yolu 125 basamak olarak bilinir. Bu basamaklar sayesinde yavaş yavaş Allah’a benzerlik yani sonsuzluk dünyasına benzerliği ediniriz. Bu safhaya geldiğimiz zaman, o ilk koşul denilen durumla eşitlenmiş oluruz. Bizim için bu 3. safha denilen bir koşul haline geliyor bu aşama. Neden? Çünkü ıslahtan geçtiğimiz için her şeyi idrak ve bilinç içerisinde kendimiz ihsan eden oluyoruz. Yani bu dünyanın koşulundan kendimizi inşa etmiş oluruz.


O yüzden, ilk yaratılış koşulundaki sonsuzluk dünyasından, bizim için 3. safha olan sonsuzluk dünyasına tam bilinçle gelmek koşulu insanın bunu yapma arzusu ile olabilir. Kötülüğümüz yani algılarımızın bozukluğu içimizde tatsız hisler uyandırır. Bu hisler bize ızdırap olarak gelir. Bu ızdıraplar adamı ilerlemesi için form eşitliğine iter. Bunlar aslında doğanın güçleri ve bize bir sempatileri olmadan işliyorlar. Yani doğanın bir kanunu olan yer çekimi kanunu gibi. Hiçbir sempatik yaklaşımı olmadan objektif olarak işliyor.


Yolumuzu hızlandırıp, kısaltmak, hemen değişime gelebilmek için Kabalistler bizlere geçirdikleri safhaları yazarak aktarıyorlar. O yüzden onların tavsiyelerini kullanırsak manevi gelişimimizi hızlandırabiliriz.


Bu dünyada bazı insanların ilaç kullanıp iyileşmeyi, şifa bulmayı, keşfedilen teknikleri kullanmak istemeyerek sınırlı bir şekilde yaşarlar ama bazı insanlar da bu şifayı almanın iyi olacağını düşünerek hareket ederler. Yani kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilen insanlar şifasını çabuk bulur. Burada adam bir inceleme yapıyor. Bizlerde bu dünyada iyi ve kötünün analizini yaparız. Maneviyatta da aynı koşul vardır ve bu koşul (iyi ve kötünün analizi) sayesinde kişi mükemmellik denilen o safhaya gelir.”

Etiketler: , , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa